18 Eylül 2008 Perşembe

güz modu

özlediğim bir hava var dışarda.
yağmur ihtimalli, kapalı, hafif rüzgarlı.
gece yağan deli yağmurdan sonra yerler ıslak.
kulağımda eski tangolar tıngırdıyor.
Şecaattin Tanyerli , Seyyide Poroy, Seyyan Hanım, Mualla Saylık, Mahmure hanım, Mefharet Atalay.. kibar kibar söylüyorlar.
isimlere dikkat eder misiniz 8)
bulut çekildi güneş açtı.
kitabımı dışarda okumalıyım bu öğlen, biraz da yağmur çişeleyecek olursa, sürekli burada bıraktığım, o eski kalın örgü şalı alır çıkarım dışarı. rahmetli babaannemin şalını.
ama benim bu psikolojiyle evde olmam gerekmez miydi?
üzerimde şalla balkonda yağmuru izleyip ürperirken, elimde kitap ve kulağımda tangolar olmalıydı.
özlemişim ben sohbaharı.

6 yorum:

geçkalmadımki dedi ki...

Dikkat et üşüme tamammı..
şala sıkı sıkı sarın..
öptümm...

Adsız dedi ki...

sarındım.
üşümedim ama hiç işe geri dönmek istemedim 8)

uctemmuz dedi ki...

burdacığım tatil sonrası taile ihtiyacın var gibi görünüyor. Sırf şu güzel Ankara havasının tadını çıkarmak için birkaç gün izin alma imkanın yok mu? Bir denesen...
Ne okuyorsun bu aralar?

Adsız dedi ki...

haha
nasıl anlıyorum seni..
nasıl
iki gündür yeniden doğmuş gibiyim
sakin..
huzurlu
bir kadına dönüştüm..

sıcak hava ruhları da etkiliyor..

keyfini çıkaralım serinliğin..
=)
atalet..

Kedi Narnia dedi ki...

ne güzel anlatmışsın saklambacım...

tek sorun ramazan oluşu sanırım... tüm saydıklarının yanında sıcak bir çay,sütlü bir nescafe ne güzel giderdi... ama az kaldı azz :)

Ece dedi ki...

Ben de dört gözle bekliyordum bu mevsimi. Bugün ilk defa hırka giydim evde,bi mutlu oldum ki anlatamam. İnsan daha canlı kalkıyor yataktan.Ben zaten kış çocuğu olduğumdan mı nedir,yaz sıcağından nefret ederim.
Sevgiler