1 Aralık 2008 Pazartesi

hanım, karizmamı geri ver! (3)

(Bir süre sonra.. Ankara’da bir apartman önü. Apartman çevresinde kalabalık bir kadın topluluğu.)
Oya: işte burası. Verdiği adres bu.
Dolfin: burası he? Hahahaa.. tam karşıdaki pepsi’ciden belli zaten. Adam dükkanın kepengini altından yaptırmış. Artık ne kadar kazandıysa?
Atalet: alperim..natifim..kork bu kızlardan..demiştim.
Geckalmadimki: arkadaşlarım son bi bakın resme, düzeltilecek bir yer var mı?
Who: imzası düzelecek galiba. Who yazıyor ya orda?
Saklambaç: kimcim yahu kaç kere söyliycez, sen yapmışsın işte bu resmi. Öyle anlatıcaz kadına. Kocanın aşığı var hesabı. Delil yani. Bi de biraz iftira atmak zorunda kalıcaz sana ama darılmaca yok.
Who: e peki sonunda alper benim olacak mı?
Dolfin: hey allahım yaaa!!!! Ulen taktı bu kafayı he!
Jido: o değil de, bıradırı da mı çağırsaydık kermese?
Ece: kermes diyince aklıma bi anı geldi, onu anlatayım bi ara kızlar.
Simurg: pencereye bi resim zumlayıp çektim ama bi de panaromik alayım diyorum.
Geckalmadimki: arkadaşlarım, hadi hazırsak başlayalım artık. Üçtemmuzum, geliyor musun benimle.
Üç temmuz: geldim fundacım. Ataletcim sen de gel. Buğu şarap falan diyince sen iyi konuşursun. Hem gugıl bilgileri de sende.
Atalet: haydi o zaman..vakit..tamam.

(Apartmanın bir katı, bir kapının önü)
-zıırrrr..zııırrrrr..tok tok tok....
-buyrun?
-merhaba hanımefendi. Kusura bakmayın rahatsız ettik. Şu yağlıboya tabloda gördüğünüz şahsı tanıyor musunuz acaba?
-aa!! E alper bu. A ah? Nası?
-eşiniz mi?
-eeeee.. yaaanii....
-Yani? Ha.. öyle yani.....
-bi sorun mu var?
-bikaç sorum var...şimdi hanımefendi lafa aniden girmek gibi olacak ama. Biz aslında bu resmi düşüren kadını arıyoruz.
-düşüren derken?
-apartmanın karşısındaki pepsi’ciden çıkarken gördük onu. Ama belli ki acelesi vardı, bizi fark etmediği gibi, taksiye binerken aceleden tabloyu da düşürdü. Hemen koşup tabloyu aldık, pepsi’ciye sorduk ama o, kadını pek tanımadığını söyledi.Her gün gelip, bu apartmanın karşısında oturup bu yağlıboya tabloyu çalışıyormuş. Benim olacaksın benim olacaksın diye söylendiğini duymuş pepsici sadece. Bugün ise tabloyu bitirip, koşa koşa bir kasa pepsi alıp, aceleyle taksiye atlayıp gitmiş.
-nereye?
-bilemiyoruz hanımefendi. Ama pepsici resmi görünce hemen tanıdı. En iyi müşterim bu diye resmi satın almaya çalıştı hatta. dükkana asacakmış. Ciddi de para teklif etti ama.... vermedik tabi. Neyse, sonra buraya yönlendirdi bizi.
-Allah allaaaah.. evet bu resimdeki adam benim kocam. Ama anlamadım ben, siz kadını niye kovalıyordunuz.
-bayan..biz..güççlü kadınlar..derneği..buğulu şarap..kermesi..organizasyon..kurulu..üyesiyiz.. bahsi geçen..kadın..derneğe..yakın zamanda üye olup..önce bir takım..gizemli..tavırlarla..bir kısım espriler..şakalarla..bizleri..kendine alıştırıp..sonra da..bir miktar...eee. neyse detaya gerek yok. Yani kadını.. bulmamız gerek. Şart..‘Kim’.. bu kadın..biz..ciddi bir derneğiz..iz sürdük..Hakkında.. bildiğimiz tek şey..yeşil gözlü..bir sevgilisi..olduğu..ve sonunda onu..kaçırma planı..yaptığı..
-pek birşey anlamadım ama. Bu resimdeki adam alper, benim kanuni yollardan kocam. Gerçi kendisi biraz daha kel burada resmedilenden ama. Neyse, 3-5 tel kılın hesabı olmaz artık. alper yani, gözler, dövme, iyi bi çalışma olmuş üstelik.
-hi hi.. sahi mi. beğendiniz mi?
-nasıl?
-hhşştt..geckalmayanım!!...ee..yani.. geckalmayalım..diyorum..biz kermes çalıştayına.. yetişmek..zorundayız. Aşağıda..dernek üyeleri..bekliyor..üçüm..temmuzum..devam et..
-hanımefendicim kısa keselim, aldığımız duyum bu kadının bu beyle yani kocanız ile ilgili planları olduğu ve ayıptır söylemesi onu bazı uygunsuz biçimlerde de resmettiği. Tabi bizim için önemli olan kadına ulaşmak, yoksa özel hayat bizi ilgilendirmez de..eh. koca sizin olunca sizi ilgilendirir tabi.
-tabi yaa, hem o resimler hakkında en doğru yorumu siz yapabilirsiniz. Yani benim de resim bilgim bir yere kadar.
-eh alper! Eh alper!!!! Bu kaçıncı!!!! Herkese mavi boncuk, her kaleye gol girişimi... biliyordum ben bunun her türlü sanal ve banal ortamda cirit attığını ama. Bu kadar da beklemiyordum. Her gece tıkır tıkır klavye başında. Ağzında bi puro. Kendi kendine konuşmalar, elde gitar şarkılar söylemeler...ben odaya girince hemen bozulmalar..son zamanlarda eski albümleri, resimleri falan da karıştırmaya başlayınca bi tuhaflık var demiştim ama. Sarhoşluğuna veriyordum. Demek sevgilisi varmış ha!
-erkek milleti..kromozomları bozuk.
-nasıl?
-xyler..diyorum..anlatırım sonra.
-üüfff. Bak canım sıkıldı. Sizler de kapıda kaldınız, içeri buyursaydınız.
-yok yok rahatsız etmeyelim sizi de böyle çat kapı. Hem aşağıda arkadaşlar bekliyor.
-rahatsızlık olur mu, lütfen buyurun. Onları da çağırın. Madem konu Alper’e dayanıyor, benim de söyleyeceklerim var. detaylı konuşmak isterim.
-eh iyi madem. Ben haber verip de geleyim.
-tabi, buyrun siz içeri.

( devam edecek..ay inşallah 8) )