2 Aralık 2008 Salı

hanım, karizmamı geri ver! (4)

(birkaç saat sonra Alper’in evinde. Tüm el işleri, hediyelikler eve dağılmış durumdadır. Kahveler, şaraplar eşliğinde süren sohbet sık sık coşkun kahkahalarla bölünmektedir)
-hahahahaaaaaa.....
-olacak iş değil canım, hi hi hi.....
-doğru söylüyorum hanımlar. Yani bu anlattıklarım gerçek. Ah siz bilmezsiniz tabi benim kocamı. Bi tanısanız Alper’i.
-yaaa..yaaa... kısmet işte. Bigün inşallah.
-tabi tabi. Siz şu aradığınız kadını bi bulun da, onun alperle ilgili olan planları artık benim kontrolümde. Görsün bakalım alper bey, hanım artık eski hanım mı!!!
-çok kanım kaynadı benim sana-sen desem olur değil mi, şu üstündeki kedili tişort mesela. çıtırıma benziyor. ay nasıl sevdim seni.
-İnanın benim de sizlere kanım kaynadı birden. Hayret. İlk kez görüşüyoruz ama, inanır mısınız sanki yıllardır beni de alper’i de tanıyormuşsunuz gibi hissettim.
-xx..farkı..altıncı his..
-bilemiyorum. Ben de böyle birden her şeyi anlatıverdim size ama. Şarabı mı fazla kaçırdım nedir, hahaha. Durun şu resme de tekrar bakayım. Yalnız bunu bana hediye etmeniz ne kadar iyi oldu biliyor musunuz. Alperin eve gece kaçta geldiğinin hiç önemi kalmadı artık. Alır bunu asarım yatak odama. Oohhh.. hem bu alperden daha mı yakışıklı ne. Hahayy
-aa. Ne güzel fikir, benim özgür ruhlu’nun da bir portresini yapayım. aman şey, yaptırayım ben en iyisi. O da çoğunlukla uzaklarda. Hem de daha genç halini mi yaptırsam?
-çıtır..olsun..geç kalmayanım..erkeğin..çıtırı..iyidir..
-doğru söyledin ataletim. Kızlar, erkeklerin çıtır versiyonları için tablo isteyen bana sipariş etsin. Ben yapar, aman yaptırırım sizin için.
-bana da anlayışlı bir sevdicek yaptır Fundacım. Eski sevdicek gibi olmayan, özenli biri olsun.
-yaptırmam mı dolfinim. Sen iste yeter.
-sizin de evi çok dağıttık. Böyle her köşede bi el işiydi, resimdi, fotoğraftı, şaraptı, kadehti, falan derken... kusura bakmayın artık.
-yoo..hiç kusur değil. Üstelik çok da beğendim. Hiçbirine itirazım yok. Hepsi kalabilir. Ee.. ben müsaadenizle bi tuvalete gidip geleyim. Pardon.
-tabi tabi.....

-pişt..kızlar. hazır tuvalete gitmişken. Şu malzemelerin yerini, durumunu bi kontrol edin bakayım. Kameralar uygun yerde mi, uygun açıda mı? tablodakine özellikle dikkat edin, fark edilmesin.
-üçüm temmuzum...geckalmayanım..sizin çantalarda..ne şahaneymiş..içinden bi alper çıkmadı..gizli kamera da..kurduk sayenizde..her yere..akşam..izleyelim bakalım..alperim natifim..bildiğimiz gibi miymiş.. hişt. Geliyor..

-ee. Nerde kalmıştık?
-biz artık müsaade isteyecektik.
-aaa..neden ama. Ne güzel oturuyorduk.
-yok yok. Kermes işleri de aksadı biraz, bu kocanızın da peşindeki kadını yakalayacağız diye. Biraz gidip iş yapalım. Sizi de tanıdık çok memnun olduk.
-ben memnun oldum aslında. Yani, alper’in bi haltlar karıştırdığını da öğrenmiş oldum sayenizde ama. neden bi böyle şen şakrak hallerdeyim onu da bilmiyorum.
-olur öyle bazen. Bi saçma durgunluk, bi saçma keyif. Bizim grup alışık öyle daldan dala zıplamalara. takılmayız biz, nedenini kurcalamayız fazla.
-ne güzel. İmrendim gerçekten.
-kızlar..uzatmadan..artık kaçalım.. ee..tanıştığımıza..memnun olduk..
-evet memnun olduk . hem alper bey hakkında verdiğiniz bilgiler de sanıyoruz ki bu kadını bulmamızda işimize yarayacak. Yani nihayetinde kadın kocanızla ilgileniyor. Herhalde bir şekilde yakalarız onu.
-bir de size bir hediyemiz olacak.
-aa.. ne hediyesi?
- güççlü kadınlar..derneği..buğulu şarap..kermesi..hatıra takvimi..yarın uğrayıp..bırakır..bir arkadaş..
-çok memnun olurum.
-hoşçakalın.
-Güle güle.

-oohhh.. bitti bu iş kızlar. Akşam gizli kamera görüntülerini izledikten sonra, yarın da takvim bırakma bahanesiyle gidip, kameraları toparlarsak, tereyağından kıl çeker gibi halletmiş olucaz.
-kızlar..gerçekten..şu an..durum..olup biteni..gururla izleyen..şaşkın atalet.
-hahahhahaaaa......
-hadi arkadaşlar, gidiyoruz. Akşam tv’de süper bi film var, kaçırmayalım: alpernatif sorguda! Hahayyyy...