1 Temmuz 2008 Salı

kuruş hırsızları

cebinde bir küçük kese ile dolaşıyor artık Sel. hani kuyumcudan altın falan alınca bir küçük kese içine koyar da verir ya bazısı. hah işte o küçük deri keselerden.
içinde de bir sürü 1 kuruş.
neden diyeceksiniz.
kuruş hırsızları yüzünden.
şöyle ki:
sel genellikle kredi kartı kullanmaz.
nakit almayı tercih eder.
malum market alışverişlerinde de ödenecek para genelikle küsuratlıdır.
misal:
25 lira 77 kuruş tuttu.
sel de 26 lira uzattı.
para üstü olarak her zaman 20 kuruş verirler.
gitti mi 3 kuruş.
gitti.
ertesi gün uğradın yine öte beri almaya.
8 lira 13 kuruş diyelim.
uzatırsın 8.25.
verirler üstüne 10 kuruş.
gitti 2 kuruş daha.
bir-üç-beş derken artık sinirlenmeye başladı tabi.
önce kasiyere söylüyordu:
-2 kuruş daha vermeniz gerek, 8.13 tutmuştu.
cevap hep aynı:
1 kuruşumuz yok.
bazen ukala ve gıcık (belki onlar da haklı gün boyu milyon tane cins müşteriye dert anlatıyorlar) kasiyer "al da sus" ifadesiyle 5 kuruş verir.
hayır sinir bozucu gerçekten.
piyasada 1 kuruş diye bişey olmasa anlarım.
ama madem 1 kuruş tedavülde, o zaman para üstümü vermek zorundasın kardeşim.
1-2 ya da 3 kuruşun benim için değerli olup olmadığının kararını neden market, ya da kasiyer veriyor ki.1 kuruşun yoksa ürün fiyatını 2.99 diye yazma bana!
ben de kızıyordum.
sonra sel 1 kuruşlar taşımaya başladı.
gitti mi bizim 3 kuruş, sel çıkartıyor kesesini:
-ben size 2 kuruş vereyim, siz de bana 5 kuruş verin.

adam para kazanmak için çok uğraşıyor, kuruşlarının peşine düşmesini gayet anlayışla karşılıyorum. hem zaten önemli olan yaklaşım, değil mi ama 8)