3 Ekim 2008 Cuma

öhö öhö öhhööö....

bu haldeyim.
antalya-deniz-güneş-plaj derken kaptık şifayı.
ama değdi mi?
değdi vallaha da billaha.
cumartesi akşam cümbür cemaat çıktık yola.
annem-babam-annanem-kardiş-nişanlısı-sel-ben ve çerçe.
2 araba peş peşe antalyaya.
iftar sonrası yola çıkış, mola vere vere gidiş, yolda da sahur yiyiş, tam fundama ulaşınca sahur bitiş, su içiş, annaneyi bırakıp eve geçiş, pestil gibi serilip yatış.
ertesi gün alışveriş-deniz-fundama iftar.
sohbet muhabbet yemek içmek.
yine ertesi gün yine deniz güneş plaj
ooohhhh bitti ramazan diyerek son iftar, sevinçle 11 ayları kutlayış.
bayram sabahı kallavi kahvaltı, sohbetler,çaylar...
tek bayram ziyareti babından fundama gidiş annanemin ve fundamların bayramını kutlayış.
kahveler-likörler.
hoop yine deniz.
5 gün boyunca resimler, videolar...
5 gün boyunca bir siyah şort arayıp bulamama.
5 gün boyunca saçlarıma gıcık olma.
5 gün boyunca çerçeye bayılma (tatil moduna geçince daha mı bi tatlı oluyor bu pompiş kızım benim)
ve
5 gün sonunda bu 5 günün nasıl geçtiğini anlamama!!
döndük.
yarım.
annem babam orada artık.
kardiş 1 hafta sonra dönecek.
çerçey de bizi sattı!
aslında onu ankaraya geri getirmekti planımız.
olmadı!
gelmedi.
bizim hazırlık yaptığımızı görünce kaçıp saklandı.
bulununca mızıldadı, saklandığı yerden çıkmamak için direndi.
babamlar kalsın diye ısrar etti.
çerçey gelmiycem dedi.
velhasıl kaldı.
çerçey dahil 8 kişi çıktığımız ankaraya
ben-sel ve kardeşin tatlı nişanlısı olmak üzere 3 kişi döndük.
üüüff..
allahtan reva mı bu şimdi!
şirket de komple izin ayarlamış bugün.
in cin top oynuyor diycem ama muhtemelen sadece cin var ve kendi kendine oturuyor bir köşede.
madem dönüyoruz, yıllık izni harcamıyım diye bugünü izin almamıştım ben.
şirket bekçisi gibi oldum.
anca 10 kişi falan gördüm sanırım sabahtan beri.
bi de hastayım zaten.
boğaz gidik
ses gidik
tadım yok.
penceremin önündeki tahta sandalyede bir gri erkek kedi uyuyor şimdi.
rüzgar var, ağaçlar sallanıyor.
her yer sessiz.
uyusam kimse fark etmez aslında.
bi de üşüyorum, klimayı açtım 27 derece ama ellerim soğuk.
masa lambasını ısıtıcı olarak kullanıyorum ellerimi ısıtsın diye.
antalyada olsam güneşe yayar kendimi okurdum kitabımı yana yana.
öhö öhö öhhööö...
bi ıhlamur mu içsem.
travesti gibi konuşuyorum zaten.
aman yaaaaaa........