19 Kasım 2008 Çarşamba

büyük keşif

kış demek masraf demek yahu.
evde:
"halı ince, değiştirip daha kalın bir halı kaplayalım" diye halı aldık. kapladık.
arabada:
"lastikleri kış tipi yapma zamanı geldi, kar da gelmeden değiştirmek gerek" diye düşündük. sel geldi, arabayı aldı, gidip yeni pabuçlarını giydirdi, getirdi.
kendimizde:
"bot lazım, bi de uzun hırka fena olmaz" durumu vardı. gidip onları aldık.
mağaza dolaşırken çok havalı bir şapka gördüm. siyah, geniş kenarlı falan bişey. "e hi pek havalıymış" diye taktım kafama.
"tamam alıyoruz" dedi sel.
ben mırın kırın ettim
o direndi
aldı sonunda şapkayı da.
söylendim:
sen bugün çok masraf yaptın bana.
lastikler,botlar, hırkaydı, şapkaydı derken....
yok canım, ben kendim için yaptım sayılır onları dedi.
lastikler senin güvenliğin için.
senin güvenliğin benim için önemli.
diğerlerine gelince:
ben çocukken fark ettim bunu biliyor musun?
neyi?
bir erkeği çekici kılan şey yanındaki kadındır işte, onu.
sen yanımda ne kadar güzel, ne kadar hoş olursan, etraftaki kadınların bile bana bakışı değişiyor.
benim süsüm sensin.

buyur!
ne bu şimdi, iltifat mı?
zeka mı?
bunu keşfetmiş olmasına mı takılayım-ki daha önce de bahsetmişti bundan, aslında yeni bir keşif değil yani-
yoksa adamın çocukken bile buna kafa yormuş olmasına mı şaşırayım.
üstelik paranoyak bir tip olsam,
bana hediye almak istemesinin altında beni mutlu etmek mi var,
dolaylı yoldan etraftaki kadınların ilgisini çekmek arzusu mu var diye kafayı takar arıza çıkartırım 8)))
neyse,
aldıkları gerçekten ihtiyaç olduğu için ses etmedim fazla ama.
bir gün zengin olup da beni mücevherlere boğmak isterse (!), altında bir çapanoğlu arayacağım garanti.